
Yaz Tatilinde Öğrenme Kaybı
Eğitim öğretim yılının son günlerine yaklaştığımız günlerde tüm anne babaları uzun soluklu bir dinlenme dönemi bekliyor. Öğrencilerin yıl boyunca okulda edindiği bilgi ve becerileri ve buna bağlı eforu düşünecek olursak öğrencilerin dinlenmeyi fazlaca hak ettiklerini söyleyebiliriz. Ancak kritik soru ebeveynlerin bu dinlenme sürecini nasıl organize edeceği üzerine olmalıdır. Çünkü organize edilmeyen dinlenme dönemi, öğrencinin öğrendiklerini unutmasına ve gerilemesine zemin hazırlayacaktır. Literatürde buna summer learning loss denir. Summer learning loss, öğrencilerin yıl boyunca kazandıkları bilgi ve becerileri yaz döneminde unutması sonucu ortaya çıkan bir kavramdır. Öğrenme kayıplarının yaz döneminde tavan yapmasının sebebi öğrencilerin okul disiplininden uzaklaşması sonucu öğretici faaliyetlerin sekteye uğramasıdır. Burada anahtar kelime öğrenmedir. Çocuklar yıl boyunca öğrenmeye açıktır, yetişkinler tarafından desteklenen her çocuk yeni bilgi ve beceriler öğrenerek zihni diri tutar.
Okulların tatil olmasıyla birlikte öğrenme faaliyetlerine ara verildiği için çocuklar özellikle matematik ve okuma/yazma alanlarında gerilemeye başlar. Nitekim bir sınıf öğretmeni olarak yaz döneminden sonra eylül ayında karşılaştığım tabloyu düşünürsem bu yerinde bir ifade olur. Elbette bu öğrenme kaybı kimi çocuk için minimal düzeyde iken kimi çocuk için ise yüksek derecede olabilmektedir. Bu tabloda farklı değişkenlerin devreye girdiğini söylemek mümkün. Örneğin benzer sosyo-ekonomik düzeyde olan çocukların yaz tatilinde çeşitli öğrenme fırsatlarını deneyimlediğini düşünürsek, bu noktada kırsalda yaşayan ve desteklenemeyen çocuklara göre daha avantajlı olduklarını söylemek mümkün. Yani ekonomik sebepler de öğrenme kayıplarını tetikleyen bir unsur; elbette tek başına belirleyici bir değişken değil. Örneğin benzer sosyo-ekonomik düzeyde olan iki çocuğu düşünürsek birisi yaz tatilini öğrenme fırsatları ile dolu dolu geçirirken diğeri konfor alanında çürümeye terk ediliyor. Kontrolsüz ekran kullanımı, eğitsel ve öğretici faaliyetlerden uzak, kitapsız geçen bir yaz hayal ettiğinizde, konfor alanında çürümeye terk edilmiş ifadesi anlamını buluyor. Bu doğrultuda öğrenme kaybının belirgin bir şekilde ortaya çıkmasından da söz etmek mümkün.
Bu arada araştırmalar, öğrenme kayıplarının özellikle ilkokul kademesinde matematik (dört işlem becerileri) ve okuma alanlarında baş gösterdiğini de vurguluyor. Öğrenme kayıplarından etkilenmemek adına neler yapılması ve neler yapılmaması gerekir bundan da söz etmek gerekir.
Bir ilkokul öğretmeni olarak yaz döneminde dinlenmeyi hak etmiş çocuğun başını kitaptan kaldırmayacak şekilde çalıştırılmasını doğru bulmuyorum; yukarıda anahtar kelimenin öğrenme olduğunu söylemiştim. Öğrenmeyi sadece soru çözümü olarak kodlamamak gerekir. Evet akademik bilgi ve becerilerin tekrarı ve pekişmesi bilginin unutulmaması adına önemlidir ancak müze ziyaretleri, satranç, akıl ve zeka oyunları, eğitici kurslar, sportif faaliyetler, yeni bir enstürman çalmayı öğrenme, kültür turları, kitap okuma gibi faaliyetler de öğrenmeyi devam ettirerek çocuğun zihnini diri tutar. Dolayısıyla öğrenme kayıplarını minimal seviyeye indirir.
Yapılmaması gerekenlere değinecek olursak aslında konfor alanında çürümeye terk etmek ifadesiyle bunu yukarıda özetledim. Evet, yaz dönemi çocuklar için eğlenceli bir dönem ancak bu eğlenceli dönemi yapılandırdığınız takdirde sizin de eğleneceğinizden şüphem yok.
İyi tatiller.