
İlkokulda Ekran Bağımlılığına Dikkat
Değerli anne ve babalar yeni eğitim öğretim yılının yaklaşması ile birlikte hem okulöncesi dönemini tamamlayan çocuklar hem de sizler için dört yıl süreli yeni bir dönem başlıyor. İlkokul dönemi. Bu dönem akademik ve sosyal gelişimin, tutum ve davranışların temel düzeyde şekillendiği ve ilerleyen kademelere etki ettiği kritik bir dönem. İlkokul kademesinin ilkelerini akademik ve sosyal gelişim olarak iki ana başlıkta sınıflandırabiliriz. Ebeveynlerin kaygılarının çoğu zaman akademik gelişim üzerine olduğu düşünüldüğünde bu kaygılara yol açan durumların tespitinin, süreci kolaylaştırmak adına en doğru şekilde yapılması gerektiği düşüncesindeyim.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2016 yılında yaptığı araştırmada ebeveynler; çocukların bilgisayar, tablet gibi cihazlarla fazlaca zaman geçirmesi ve buna bağlı olarak görev ve sorumlulukların yerine getirilmemesi sonucu sık sık cezalara başvurdukları ifadesi yer alıyor.
Peki bu cezalar işe yarıyor mu dersiniz? Tableti, bilgisayarı yasaklamak ya da bu cihazları ortadan kaldırmak. Bir ilkokul öğretmeni olarak bu tutumun uzun vadede işlevi olmayan bir eylem olduğunu söyleyebilirim. Bu aşamaya gelinceye kadar birçok şey denemiş ve başarısız olmuş olabilirsiniz. O halde başarılı olabilmek adına ne yapılması gerektiğinden bahsedelim. Öncelikle çocuğunuzun ekrandan kopamadığını tespit ettiğinizde vakit kaybetmeden (uzun süreli kullanım daha fazla pekişmeden) bir eylem planı oluşturmanız gerekiyor. Aslına bakılırsa bu eylem planının, sürekliliğinin sağlanması ve işinizin tam anlamıyla kolaylaşması adına çocuğun 0-6 yaş döneminde ortaya konması gerekiyor. Çocuktaki Gelecek adlı kitabımda Fransız Pediatri derneği tarafından onaylanmış ve çocukların yaşına ekran adaptasyonu içeren hangi yaş gruplarında ne kadar süre ekranla vakit geçirebilir bunun açıklaması mevcut. Elbette 6 yaşından sonra iş bitmiyor, 6-12 yaş döneminde de ekran kullanım süreleri ile ilgili bilgiler yer alıyor. Eğer okulöncesi dönemde ekran kullanım sürelerine dikkat edilmez, çocuğun susması ya da yemek yemesi için eline tablet tutuşturulursa bu durum ilkokul kademesinde ekranla arasına mesafe koyamayan bir öğrenci profili ortaya çıkarabilir. Okulöncesi dönemde çocuğun ekran kullanım süresi kontrolünüz dışında seyretti ve ilkokul kademesinde de çocuğun ekranla fazlaca zaman geçirmesi sonucu okul işlerine, ödevlere yeteri kadar zaman ayırmadığını hatta aksattığını tespit ettiniz. Yapmanız gereken şey derhal çocukla ortak hareket ederek onun rızasını alarak yazılı bir anlaşma yapmak. Bu anlaşmada ne kadar süre ekranla vakit geçirecek, hangi günler bu hakkı kullanacak bu vb. detayları bir kağıda yazıp karşılıklı olarak imzalıyorsunuz. Bu sizin aranızdaki bir anlaşma hatta tüm aile bireylerinin görmesi ve dikkat etmesi adına buzdolabının üzerine de yapıştırabilirsiniz. Anlaşmanın maddeleri değiştirilemez maddesinin de yer almasında yarar var. İlgili anlaşma çocuğun gözünde artık ailece önemsenen yazılı bir kağıt formatında. Şimdi bu anlaşmaya bağlılık hususunda ebeveynin tutumundan bahsedelim. Öncelikle anlaşmaya sizin uymanız gerekir. Yazdığımız gibi maddeler ekstrem durumlar oluşmadığı sürece değiştirilemez, esnetilemez. İkinci husus süreklilik ve tutarlılık üzerine. Ebeveynin, buzdolabında yer alan bu programı uygulama ve kontrol hususunda bir rutine dönüştürmesi sürekli olarak uygulanabilir olması adına oldukça önemli. Çocuğun rutine dönüştürmesini istiyorsanız öncelikle ebeveynler olarak ciddiyetle rehberlik etmeniz gerekiyor.
Program hazır ve işliyor. İlerleyen günlerde çocuktaki değişimi hissedeceksiniz. Bu değişim çocuğunuzun gelişimine katkı sunmakla birlikte sizinle kurduğu iletişimi de güçlendirecek olası çatışmaların önüne geçecektir. Ekran kullanım süreleri ile ilgili bilgi almak için yazarı olduğum ve yukarıda paylaştığım kitabı okuyabilirsiniz.
Esenlikler.